SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

AKDİYE BAHSİ

<< 3615 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ بِمَعْنَى إِسْنَادِهِ أَنَّ رَجُلَيْنِ ادَّعَيَا بَعِيرًا عَلَى عَهْدِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَبَعَثَ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا شَاهِدَيْنِ فَقَسَمَهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَيْنَهُمَا نِصْفَيْنِ

 

(Bir önceki hadisdeki senedle) Katâde'den rivayet olunduğuna göre;

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında iki adam bir deve üzerinde hak iddia etmişler ve (ikisi de) iki (şer) şahit (bulup) göndermişler. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) o deveyi bu iki kişi arasında eşit olarak paylaştırmış.

 

 

İzah:

İbn Reslan’ın açıklamasına göre; mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifle 3613 numaralı hadis-i şerifte anlatılan olay aynıdır. Her ne kadar 3613 numaralı hadis-i şerifte "davacıların ikisinin de şa­hidi yoktu" derken, burada her ikisinin de ikişer şahidi olduğundan bahse-diliyorsa da aslında bu iki ifade arasında bir fark yoktur. Çünkü netice iti­bariyle her iki hadiste anlatılmak istenen mana birdir. Şöyle ki, 3613 numa­ralı hadis-i şerifte taraflardan hiçbirisinin davasını isbatlayacak bir şahidi bu­lunmadığı ifade edilirken, burada da şahitler sayı itibariyle denk olduğun­dan birisi lehine hüküm vermek mümkün olmadığı, taraflardan hiçbirisinin davayı isbatlayacak ve kazandıracak bir şahit getirmediği, bir başka ifadey­le, tarafların şahitleri eşit olduklarından yok hükmüne düştükleri ve Hz. Nebi'in de bu sebeple hayvanı taraflar arasında eşit olarak paylaştırdığı ifade edilmektedir.

 

Ayrıca bu hadislerden birinin, dava konusu olan hayvanın taraflardan birinin elinde olması, diğerinin ise hayvanın tarafların dışında üçüncü bir şah­sın elinde olmasıyla ilgili olması da mümkündür. Nitekim Nesâî'den rivayet edilen bir hadis-i şerif bu manadadır. Esasen bu ihtimal diğerinden daha da kuvvetli görünmektedir.

 

Hattâbî de bu mevzuda aynen böyle düşünmektedir. Kendine ait olma­dığını ve ihtilâfa düşenlere ait olduğunu itiraf eden bir kimsenin elindeki mal için tarafların birer şahit getirmeleri halinde nasıl hüküm verileceği konu­sunda fıkıh âlimleri ihtilâfa düşmüşlerdir.

 

Ahmed b. Hanbel ileîshak b. Râhûyeh'e göre, bu gibi durumda taraf­lar arasında kur'a çekilir, kur'a kime çıkarsa hak onun olur.İmam Şafiî’ nin eski görüşü de budur, yani mezhebinde iki görüş rivayet edilmiştir:

 

1) Bu meselede hayvan taraflar arasında eşit olarak taksim edilir. Ha­nefî ulemasıyla Süfyân-i Sevrî de bu görüştedir.

 

2) Aralarında kur'a çekilir, kur'a hangisine çıkarsa, ona iddiasında doğru olduğuna dair yemin etmesi teklif edilir. Yemin ederse onun lehine hüküm verilir.

 

İmanı Mâlik, "Üçüncü bir şahıs elinde bulunan bir mal hakkında hak iddia ederek davalarını ispat için birer şahit getiren taraflar hakkında ben hüküm vermem" demiştir. Ancak ondan bu durumda şahitleri en adil ve en salih olan tarafın lehine hüküm verileceği de rivayet olunmuştur.İmam EvzaF ye göre, şahidi daha çok olan tarafın lehine hüküm verilir.

 

Şa'bî'den, taraflardan her birinin şahidi nisbetinde hisse alacağı rivayet edilmiştir.